OSMANLI İRAN İLİŞKİLERİNDE BİR NÜFUZ ARACI OLARAK TARİKAT ŞEYHLERİ: ŞEYH MA’RÛF ÖRNEĞİ

Main Article Content

ZEKERİYA IŞIK
Hitit Üniversitesi
Atıf: Işik, ZEKERİYA. "OSMANLI İRAN İLİŞKİLERİNDE BİR NÜFUZ ARACI OLARAK TARİKAT ŞEYHLERİ: ŞEYH MA’RÛF ÖRNEĞİ". TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELİ ARAŞTIRMA DERGİSİ / (): . .

Zotero Mendeley EN EndNote

Özet

Osmanlı Devleti’nin doğu sınırlarının fiziki olarak dağlık olması, din, mezhep, tarikat ve etnisite bakımından çeşitlilik arz etmesi siyasi, askeri ve güvenlik açısından kontrolünü zorlaştırmıştır. Bu sınırların İran gibi siyasi olduğu kadar dini ve mezhebi bakımdan da muhalif olan bir devletle paylaşılıyor olması bölgede aşiret ve tarikat gibi örgütlü yapıların varlığını ve uzun ömürlülüğünü teşvik etmiştir. Bölgenin tarihsel seyrinde ve Osmanlı-İran ilişkilerinin gelişiminde XVI. yüzyıldan itibaren daha çok Kürt Emirlikleri ve aşiretler etkin rol oynarken XIX. asrın ortalarına doğru tarikat şeyhleri ön plana çıkmaya başlamıştır. Böylesi bir değişimin yaşanmasında bölgede Osmanlı modernleşme çabalarının bir neticesi olarak hayata geçirilen merkeziyetçi idari reformların etkisi büyüktür. Yapılan reformlarla emirlik sistemi kaldırılmış, yerine ihdas edilen idari kadrolara merkezden bürokratlar atanmıştır. Bu yörenin yapısını tanımayan bu bürokratlar, aşiretler arasında zuhur eden geleneksel sorunların çözümünde yetersiz kalmıştır. Bölgedeki bu kaotik durum aşiretler üstü bir konumda bulunan tarikat şeyhlerinin bir çözüm aracı olarak ön plana çıkmalarında ve giderek siyasi- politik nüfuzlarını artırmalarında etkili olmuştur. Bundan sonraki süreçte Osmanlı-İran ilişkilerine de yansıdığı şekliyle yer yer mezhebi farklılıklarına dahi bakılmaksızın tarikat şeyhleri önemli bir aktör halini almıştır. Bölgede her iki ülke açısından tarikatların yükselmesinde reformların yanında Batılı ülkelerin İslam dünyası üzerinde giderek artan baskıları ve yürüttükleri misyonerlik faaliyetlerinin menfi sonuçları da etkili olmuştur. Bu çalışma, Osmanlı-İran ilişkilerinde tarikatların oynadıkları rolü Berzencî ailesinden bir Kadirî şeyhi olduğu anlaşılan Şeyh Ma’rûf ve faaliyetlerini temel alarak ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır. Şeyh Ma’rûf, kalabalık müritleri ve müntesipleriyle birlikte İran’ın Merivan bölgesinde bir taraftan Sünnî tasavvuf geleneğini korumaya ve yaşatmaya çalışması diğer taraftan da nüfuzu altındaki topraklarda ziraat ile uğraşarak üretime katkı sağlamasıyla her iki ülke için de sosyo-ekonomik ve politik bir güce dönüşmüştür. Dolayısıyla Şeyh Ma’rûf’un hicreti ve Osmanlı topraklarına yerleşmesi hadisesi bu bağlamda çok yönlü önemli bir örnekliğe sahiptir.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı, İran, Tarikat, Berzencî, Şeyh Ma’rûf.

Article Details