BEKTÂŞÎ ÂŞIKLARINDAN SIDKÎ’NİN ‘DÜŞ OLDUM’ DEVRİYESİNİN TASAVVUFÎ YORUMU VE MÜZİK ALANINDAKİ İZLERİ THE SUFISTIC INTERPRETATION OF THE DEVRİYE CALLED ‘DÜŞ OLDUM’ OF BEKTASHI MINSTREL SIDKI AND ITS TRACES IN THE FIELD OF MUSIC

Main Article Content

TOLGA KESKİN
TİKA
Atıf: Keskin, TOLGA. "BEKTÂŞÎ ÂŞIKLARINDAN SIDKÎ’NİN ‘DÜŞ OLDUM’ DEVRİYESİNİN TASAVVUFÎ YORUMU VE MÜZİK ALANINDAKİ İZLERİ". TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELİ ARAŞTIRMA DERGİSİ / (): 13-32. .

Zotero Mendeley EN EndNote

Özet

İslam’ın özü olan tasavvuf, insanın Allah’ı tanımasına yönelik düşünce ve uygulamalar içerenbir disiplindir. Bu disiplin içinde insanların mizaç ve meşreplerine göre farklı yollar bulunmaktaolup bunlardan biri de Bektaşîlik’tir. Bu yolda öğretilerin aktarımında edebiyat ve sanat çok yoğunkullanılan araçlar olmuş, bunların içinde de şiir ve mûsikî öne çıkmıştır. 20. yüzyılın başlarında bualanda önemli eserler vermiş kişilerden biri de Âşık Sıdkî’dir. Onun bazı şiirleri üzerine yapılanbesteler kendisinin günümüzde tanınmasında etkili olmuştur. Bunlardan biri 1960’ların sonundaAli Ekber Çiçek tarafından bestelenen ve Haydar Haydar olarak da bilinen türküdür. Bu eserinsözleri Âşık Sıdkî’nin devriye türünde yazdığı “düş oldum” redifli şiirinden alınmıştır. Bu çalışmada“Çatılmadan yerin göğün binası” dizesiyle başlayan bu devriyenin tasavvufî yorumu ve mânâlarıüzerinde durulmaktadır. Bektaşî tasavvuf anlayışı ve pratikleri Türk toplumunda yaygın bir İslamyorumu olan Alevîlik ile de düşünce, şiir ve müzik alanlarında önemli ortak noktalara sahiptir. Şiir vemûsıkî özlü ve estetik ifade biçimleriyle düşüncenin paylaşılması ve kültürün yayılması için büyükbir imkan sağlamaktadır. Haydar Haydar eseri güftesinden bağımsız olarak küresel ölçekte bir ünekavuşmuştur ancak kullandığı kelimeleri hassasiyetle seçen Âşık Sıdkî’nin devriye türündeki şiirindeyer alan varlığın birliği ve tekâmülü hususundaki mesajlar okunmayı ve anlaşılmayı beklemektedir.Bir türkünün sözlerini inceleyerek, Türk milletinin inanç dünyasında önemli yeri olan bazı kavramlarüzerindeki tefekkürü geliştirmeyi hedefleyen bu çalışma özellikle Alevîlik-Bektaşîlik külliyatındakibenzer eserlerin yorumu için de örnek teşkil edebilecektir.

Article Details