Safevîler Döneminde Sema (Semah) (Kronikler, Seyahatnâmeler ve Minyatürlerde)

Main Article Content

İlgar BAHARLU
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Hacı Bektaş Veli Araştırma ve Uygulama Enstitüsü
Atıf: Baharlu, İlgar. "Safevîler Döneminde Sema (Semah) (Kronikler, Seyahatnâmeler ve Minyatürlerde)". TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELİ ARAŞTIRMA DERGİSİ / (): 11-28. .

Zotero Mendeley EN EndNote

Özet

Safevîye tarikatının Erdebil’de ortaya çıkışından başlamak üzere özellikle devletin Tebriz’de kuruluşunun ilk dönemlerinde her şeyden ziyade bir tasavvuf ve tarikat ruhunun hâkim olduğu ve bu ruhun kelimelere de yansımış olduğu yazılı kaynaklar aracılığıyla görülmektedir. Söz konusu kaynaklarda mükerreren mürşit, mürşid-i kâmil, halifetü’l-hulefa, halife, tarikat, irşat, tövbe, telkin ve hidayet gibi tasavvufî içerikli kavramlar geçmektedir. Bu devletin Kızılbaşlar tarafından Türkmen tasavvufu / Kızılbaşlık inancı üzerine kurulduğu göz önünde bulundurulurken ilk akla gelen soru devlet nezdinde Kızılbaşlığın aslî ritüellerinden biri olan semahın yeri ve izidir. Tabiidir ki bu karaktere sahip olan ve yaklaşık hakimiyeti iki buçuk asır süren bir devletten semahın hat safhada olması beklenmektedir. Ne var ki söz konusu devletin kuruluşundan yıkılışına dek bütün dönemlerde durumun böyle olmadığı görülmektedir. Başka bir deyişle devletin Şah İsmail tarafından kuruluşu dönemi ve Tahmasb döneminin ilk yarısına kadar semah ritüeli Kızılbaş devleti ve tebaasının hayatının her aşamasında görülürken ilerleyen süreçte giderek bu ritüelin eski konumunun kaybedildi görülmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada dönemin kronikleri, seyahatnameleri ve bu çağda en doruk noktasına taşınan sanat dallarından olan minyatürlerden yola çıkarak semahın Safevîye tarikatı ve Safevî Devleti’nin kuruluş dönemindeki varlığı ve yeri ele alınacaktır. İlerleyen süreçte sûfîlerin ve dolaysıyla bu zümrenin esas ibadetlerinden olan semahın konumu ele alınarak bir neden-sonuç ilişkisi içerisinde sûfiler ve dolayısıyla onların inanç sisteminin esas erkanlarından olan semahın arka plana atılmış olması ve gerçekleşen değişimin sebepleri üzerinde durulmuştur.

Article Details