Formwandel Am Beispiel Der Islamischen Wırtschaftssolidarität Vom Sadaqa Zum Zakât / Sadaka’dan Zekata İslami Ekonomik Dayanışma Örneğinde Form Dönüşümü

Main Article Content

Ali Demir
Üniversität Zürich, Siyaset Felsefesi
Atıf: Demir, Ali. "Formwandel Am Beispiel Der Islamischen Wırtschaftssolidarität Vom Sadaqa Zum Zakât / Sadaka’dan Zekata İslami Ekonomik Dayanışma Örneğinde Form Dönüşümü". TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELİ ARAŞTIRMA DERGİSİ / (): . .

Zotero Mendeley EN EndNote

Özet

ZusammenfassungSolidarität wurde schon vor der Entstehungsphase des Islams durch ethische Erwartungen geboten. Den Menschen wurde auch im Frühislam zugemutet, dass sie ihre wirtschaftsolidarische Verantwortung durch das Sadaqa-System wahrnehmen. Diese Normen waren in den Rahmen der natürlichen Gerechtigkeitsvorstellung eingebetet. Mit der Gründung von Umma genügten die bestehenden Gewohnheiten den universalistischen Normen des Islams nicht mehr. Im Rahmen der auf bestehenden Gewohnheiten basierenden Gerechtigkeitsvorstellungen konnten die Streitigkeiten zwischen den Individuen wie auch die gesellschaftlichen Konflikte auch trotz korrekter Anwendung von Analogien nicht mehr beigelegt werden. Angesichts dieser fortschreitenden Rationalisierung der Lebenswelt wurde die zunächst nur theologisch legitimierte Freiwilligkeit in rechtlich erzwingbare Normen verwandelt. Folglich wurden die islamische Gerechtigkeitsvorstellungen von logischen Prinzipien abgeleitet und in Form von Rechtsnormen implementiert. Genau dieser Schritt machte das Sadaqa-System zugunsten von Zakât-System obsolet. Der Bektaşi-Orden, der die Gründung des Osmanischen Reichs im Kleinformat darstellt, übernahm das Sadaqa- und Zakât-System in dieser universalisierten Norm und verwandelt sie im Form von Waqfs in eine nächst höhere Institution, nämlich in den Staat.ÖzSadaka'dan zekata İslami ekonomik dayanışma örneğinde form dönüşümüDayanışma, İslamın ortaya çıkışından önce etik beklentiler çerçevesinde topluma sunulmuştu. İslam'ın başlarında da, bu etik algıyla insanlardan sadaka sistemi aracılığıyla ekonomik katkıyla dayanışmaya katılmaları bekleniyordu. Bu beklenti ve normlar dönemim doğal adalet görüşüne uygundu. Umma'nın kuruluşuyla, mevcut etik istemler artık İslam'ın evrenselci normlarını tatmin etmiyordu. Doğal adalet fikrine odaklanan mevcut alışkanlıklar, ne bireyler arasındaki anlaşmazlıkları ve, nede toplumsal çatışmaları var olan analojilerin doğru uygulanmasına rağmen çözmeye yetiyordu. Yaşam alanının bu aşamalı rasyonalizasyonu karşısında, önce sadece teolojik gönüllülüğe dayanan beklentiler, meşru ve uygulanabilir yasal normlara dönüştürüldü. Bu süreyle, İslami adalet kavramları artık mantıksal ilkelerden türetilmeye ve yasal normlar biçiminde uygulanmaya başlandı. Bu adım sadaka sistemini zekât sisteminin lehine ortadan kaldırdı. Bektaşi ocakları, sadaka ve zekât sistemlerini bu evrensel norm üzerinden devraldılar. Bektaşi ocakları, bu normları vakıflar aracılığıyla, ki vakıflar Osmanlı İmparatorluğunun minyatür biçimde kurulmasını temsil ederler, bir sonraki yüksek kuruma, yani devlete dönüştürdüler.

Anahtar Kelimeler:

Schlagwörter, Gerechtigkeit, Solidarität, Sadaqa, Zakât, Waqf, Idschtihât, Bektaşi-Orden / Anahtar Kelimeler, adalet, dayanışma, sadaka, zekat, vakıflar, içtihat, bektaşi ocakları

Article Details