Halep Türkmenlerinin Bozgeyikli Dede Ocağı

Main Article Content

Mehmet Erol
Atıf: Erol, Mehmet. "Halep Türkmenlerinin Bozgeyikli Dede Ocağı". TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELİ ARAŞTIRMA DERGİSİ / (): . .

Zotero Mendeley EN EndNote

Özet

Tarihî kayıtlarda Halep Türkmenleri olarak geçen Kuzey Suriye’de yerleşmiş Türk gruplarınbağlı olduğu bir ocak yapılanması mevcuttur. Bu ocak, adını XV. yüzyılda yaşadığıtahmin edilen ve anlatılarla Hacı Bektaş Velî’ye bağlanan Bozgeyikli Dede’den almaktadır.Asıl adının Yusuf Nûrânî olduğu rivayet edilen Bozgeyikli Dede ve onun soyundan gelenocakzâdeler (Dedeler ailesi), şecereler vasıtasıyla bölge Türkmenleri tarafından seyyid olarakanılmaktadır. Dolayısıyla bugün de Bozgeyikli Dede’nin türbesi ile soyundan gelenlerinkurdukları zaviyeler inanç merkezleri durumundadır. Her ne kadar bu türden dede ailelerinedayanan ocak yapılanmaları Aleviliğin temel kurumları arasında görülse de çalışmamızdadurum farklılaşmıştır. Bozgeyikli Dede Ocağı’na bağlı olanlar kendilerini Alevi olarak nitelememektedirler.Zaviyelerin başında bulunan ocakzâde şeyhler ve müritleri kendilerini Rufaiolarak tanımlamaktadırlar. Rufai tanımlaması ve zaviyelerin bu çerçevedeki uygulamaları ilkbakışta Türkiye’deki Alevi ocakların işleyişine benzememektedir. Ancak Bozgeyikli Dedetürbesinin menkıbevî anlatılarla zenginleşmiş bir ziyaretgâh olması ve hâlen ocakzâdelerinsağaltma fonksiyonuyla birlikte sosyal hayatı düzenleyici görevlerinin bulunması, bu yapıyıgeleneksel ocaklar çerçevesinde değerlendirmeye imkân vermektedir. Bozgeyikli DedeOcağı’nın böylesi ikili bir yapı göstermesi göçer Türkmenler arasında yaşamış iki dinî şahsiyetinhatıralarının ortak hafızada birleşmiş olabileceğini düşündürmektedir. Bu çalışmadakullanılan veriler 2005-2010 yılları arasında bölgede yapılan alan araştırmalarında gözlem vegörüşme yöntemleriyle elde edilmiştir. Elde edilen veriler, tarihî belgelerin ve konuyla ilgiliyayınların sonuçlarıyla karşılaştırılarak analiz edilmiştir.Anahtar Kelimeler: Bozgeyikli Dede, Suriye (Halep), Yusuf Nûrânî, ocaklar, Alevilik

Article Details