Yabalı Baba Menkıbelerinin Kökenleri Üzerine

Main Article Content

Ünsal Yılmaz YEŞİLDAL
Akdeniz Üniversitesi
Atıf: Yeşildal, Ünsal Yılmaz. "Yabalı Baba Menkıbelerinin Kökenleri Üzerine". TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELİ ARAŞTIRMA DERGİSİ / (): . .

Zotero Mendeley EN EndNote

Özet

Bir kısmı dinî bir kısmı da tarihî efsaneler başlığı altında değerlendirilen menkıbeler, din ve tarihleolan münasebetlerinden dolayı halkın gündelik yaşamında önemli yer tutmaktadır. Dinî özellikleriyleöne çıkan ve çoğunluğu veli adıyla anılan menkıbe kahramanları başlarından geçenler ya da yaptıklarıylaedebî bir metin formuna dönüşmüş bu eserler üzerinden muhatabı olan halka ders ve mesaj vermektedir.Veliler toplum içerisinde yaşayan din ulularıdır. Hıristiyan toplumlarda aziz adıyla bilinenvelilerin İslam öncesi Türklerdeki benzeri de Kam adı verilen din adamlarıdır. İslamiyet’in kabulüylebirlikte veli kavramıyla tanışan Türkler Ahmet Yesevi’yi başlangıç kabul edip silsile yoluyla özelliklede Hacı Bektaş Veli üzerinden süren bir veli kültü anlayışı ortaya koymuşlardır. Ahmet Yesevi’yi deİslam Peygamberi Hz. Muhammet’le ilişkilendiren Türkler veli kültü sayesinde kendilerine özgü birdinî eğitim-öğretim biçimi geliştirmeyi başarmışlardır. Veli kültü temelinde bir olay örgüsüne sahipolan menkıbeler, kahramanı olan velilerin göstermiş oldukları kerametlerle süslenmiştir. Peygambermucizelerinden mülhem anlatılara dâhil oldukları düşünülen kerametler menkıbenin ana unsurudur.Suda batmamak, ateşte yanmamak, aynı anda iki farklı yerde olmak, içinde bulunulan zamandanbaşka bir zamana yolculuk edebilmek, azı çok kılmak, zihinden geçenleri okuyabilmek gibi çoksayıda olağanüstü özellik keramet başlığı altında sıralanmaktadır. Bu kerametlerin biri de yabaylasavaşmaktır. Aslında bir tarım aleti olan yaba menkıbelerde teçhizatlı ordular karşısında savaşanvelinin silahına dönüşmüştür. Bu yönüyle de velilerin kuşandıkları tahta kılıçları anımsatmaktadır.Bu çalışmada Anadolu’nun farklı yerlerinde bilinen “Yabalı Baba” anlatılarının dinî, tarihî ve mitikkökenlerine dair değerlendirmeler yapılarak bu anlatıların halk muhayyilesinde uzun yıllardan berivar olmasının nedenleri üzerinde durulacaktır.

Article Details